top of page

TÜRK VATANDAŞLARININ NEDEN ETIAS (AVRUPA SEYAHAT BİLGİ VE YETKİLENDİRME SİSTEMİ) SEYAHAT İZNİNE İHTİYACI BULUNMAMAKTADIR?

  • Yazarın fotoğrafı: Barış Kaşka
    Barış Kaşka
  • 6 Oca
  • 4 dakikada okunur

Lüksemburg’un Fransa ile Almanya arasına sıkışmış küçük ve sakin kasabası Schengen bundan 40 yıl önce seyahat alışkanlıklarımızı tümüyle değiştirdi. Önce Avrupa Birliği üyesi Fransa,Almanya,Belçika,Hollanda Lüksemburg arasındaki sınır kapıları kalktı. (Anlaşma 14.06.1985 imzalanmış,19.06.1995 yürürlüğe girmiştir.) Lizbon Anlaşması ile de sınırları olmayan bir Avrupa yani serbest dolaşım bir birlik hedefi haline gelmiş böylece Schengen Anlaşması AB müktesebatının bir parçası haline gelmiştir. Bu beş ülkeyi İspanya ve Portekiz takip etmiştir. Buna ilaveten birlik üyesi olmayan Norveç, İsviçre gibi ülkelerinin de Schengen anlaşmasına katılmasıyla Schengen ismi kısa bir sürede sınırsız bir seyahat bölgesi ile detaylı bir müktesebatı tanımlar olmuştur. Birlik üyelerinden İrlanda anlaşmaya dahil değilken Kıbrıs Rum Kesimi gerekli müktesebatı tamamlamak için çalışmalarına halen devam etmektedir. Bilindiği gibi Schengen anlaşması Schengen bölgesinde kişilerin sınır kontrollerine tabi olmadan seyahat etmesini, çalışmasını ve yaşamasını garanti etmektedir. Anlaşmanın güvenli bir şekilde işleyebilmesi içinde anlaşmaya üye ülkelerde SIRINE büroları kurulmuştur. Bu bürolar Schengen Bilgi Sistemi yani veritabanı ile sınır kontrollerini telafi etmekte böylece antlaşmaya üye ülkelerin sınır,göç,polis,gümrük ve adli makamları aynı veritabanı üzerinden daha sıkı bir şekilde birbirleriyle iletişim halindedir. Zaman içinde ihtiyaçların evrilmesi ile yeni nesil bilgi sistemlerine geçilmişse de düzensiz göçün artması Schengen mevzuatının daha katılaşmasına ve üçüncü ülke vatandaşlarını ilgilendiren hükümlerin tesisine sebebiyet vermiştir. Böylece 90 güne kadar Schengen bölgesine kısa süreli üçüncü ülke vatandaşlarının ziyaretleri birlik içinde uyumlu hale getirilmiştir. Yıllar içinde birlik Schengen bölgesi dışında kalan birlik üyesi olmayan 59 ülke vatandaşlarına (Türkiye dahil değildir.) kısa süreli 180 günün 90 günü vize muafiyeti tanımıştır. Böylece Schengen bölgesinde güvenlik önemli bir konu olarak AB Komisyonun önüne sınır yönetimi ve göç ile ilgili olarak gelmiştir. AB Komisyonu da Akıllı Sınırlar Paketi’nin bir parçası olarak EES (Giriş Çıkış Sistemi) yönetmeliğini önermiştir. Avrupa Parlamentosu ve Konsey ile yapılan müzakereler sonucu EES yönetmeliği 29 Aralık 2017 tarihinde Schengen Sınır Kodu değişikliği ile yürürlüğe girmiştir. EES ; 180 günlük süre içerisinde 90 günlük süre zarfında seyahat edecek olan üçüncü üye ülke vatandaşlarının biyometrik verilerinin toplanarak pasaport damgası yerine elektronik sistemle Schengen bölgesine girişi ifade etmektedir. Bu nedenle EES’e uygun elektronik cihazların gümrük kapılarına ve Schengen Bilgi Sistemine entegrasyonu 2017 yılından beri devam etmektedir. AB komisyonundan yapılan açıklamalara göre 2025 yılının ikinci yarısından sonra sistem aktif hale getirilmiş olacaktır. Bu sistem sayesinde AB vatandaşı ve AB’de oturum izni olmayanların biyometrik verileri toplanarak kaydedileceği ve bu sistem sayesinde Schengen bölgesinde kalışları ve ayrılışları daha kolay izleneceği için başta düzensiz göç, kimlik bilgi dolandırıcılığı ile mücadele ve küresel terörizm ile daha etkin mücadele edileceği düşünülmektedir. İşte EES sisteminin olmazsa olmaz bir diğer parçası da "Avrupa Seyahat Bilgi ve Yetkilendirme Sistemi" (ETIAS)’dır. ETIAS’da Akıllı Sınırlar Paketinin bir parçası olarak AB Komisyonun önerisi ile 12.09.2018 tarihinde 2018/1240 tüzüğü ile oluşturulmuştur. ETIAS sadece vizeden muaf üçüncü ülke vatandaşları için bir giriş gereksinimidir. Online bir şekilde 7 Avro ücret bedeli karşılığında (ücret iadesi düzenlenmemiştir.)sadece başvuranın doldurulacağı yetkilendirme mümkündür. (Acente veya bir üçüncü kişi) ETIAS formunu sisteme anında işlenecek ve kabul yahut ret cevabı yine dakikalar içinde seyahat edecek kişiye bildirilecektir. İstisnai durumlarda cevap süresi bir aya kadar uzayabilecek ve gerekirse seyahat edecek kişiden ek belge istenebileceği gibi mülakata da çağrılabilecektir. Ancak sistemin özellikle bir vize uygulaması olmadığı özellikle komisyon yetkililerince belirtilmektedir. Elbette sistem ret durumlarında itiraz yolu da tanıdığı için (seyahat edilecek ülke iç hukuku) zaman içinde itiraz kararları ve özellikle AB Birliği Adalet Divanı’nın kararlarıyla içtihat yoluyla şekilleneceği unutulmamalıdır. Diğer yandan istisnai olarak insani gerekçelerle ve çok önemli hususlarla ilgili seyahat etmeniz gerekiyorsa sınırlı geçerliliğe sahip yetki talebi de mevzuat açısından mümkündür. Seyahat izin süresi ise iki koşula bağlanmıştır. Her koşulda yetki üç yıllık olmakla birlikte şayet pasaport süreniz üç yıldan az bir süreyi ihtiva ediyorsa pasaportun bitiş süresidir. Görüldüğü gibi ETIAS elektronik bir seyahat iznidir. Bu izinle yine elektronik EES cihazlarından geçerek Schengen bölgesine ayak basabileceğinizi bilmeniz gerekir. Yani EES protokolü ile ETIAS sistemi birlikte çalışmakta ve her ikisinin de dayandıkları hukuki zemin ise AB mevzuatıdır. Unutulmamalıdır ki geçerli bir ETIAS izniniz hatta geçerli bir Schengen vizeniz dahi olsa sınır gümrük görevlileri ve muhafızları gerekli gördükleri durumlarda takdir hakkına dayanarak seyahatinizi kısıtlama hakkına sahiptir. ETIAS seyahat iznine Schengen vizesinden muaf 59 ülke vatandaşı başvurmak zorundadır. Bu ülkelerin hangileri olduğu ETIAS'ın resmi web sitesinden ilan edilmektedir. Dolayısıyla bu siteyi ziyaret ettiğinizde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının vize muafiyetinden muaf olmadıkları net olarak anlaşılmaktadır. Bu nedenden Türk vatandaşlarının ETIAS seyahat izni gerekliliği bulunmadığı açıktır. Diğer yandan bu makalede belirtmeye çalıştığım gibi ‘Akıllı Sınırlar’ uygulamasının birer parçaları olan EES sistemi de ETIAS izni de seyahat edenin biyometrik verilerini toplamaya ve onu Schengen bölgesi içinde izlemeye dayanmaktadır. Bu nedenle Schengen Bölgesine Birlik üyesi bir ülkeden vize alarak kısa süreli girecek olan Türk Vatandaşı zaten vize alırken gerekli tüm biyometrik verileri fazlasıyla birlik ülkelerine dolayısıyla AB makamlarına sunmaktadır. Bu sebeple ayrıca bir ETIAS izni gerekmemektedir. Ancak mesele yine Türk Vatandaşı olup vize ihtiyacı olmadan Schengen bölgesine kısa süreli ziyarette bulunacak olan durumlar için bir karışıklık yaratmaktadır. Bu durumda da ETIAS mevzuatının istisnai durumlarına bakarak durum netleşmektedir. İstisnaları iki guruba ayırmak mümkündür. Özel pasaportlar ve birlik ülkelerinde oturum izni veya oturum kartı olanlar şeklinde. Avrupa Parlamento kararları listesinde diplomatik pasaport, hususi pasaport yani kamuoyunca bilinen ismi ile yeşil pasaport ve hizmet pasaportu yani gri pasaport ayrı ayrı belirtilmiştir. İşte ETIAS mevzuatının istisna listesinde ETIAS izninden muaf olan pasaport çeşitlerinde diplomatik pasaport ve hususi pasaport yani yeşil pasaport belirtilmektedir. Halbuki hizmet pasaportu bu istisnalarda gösterilmemiştir. Ancak hizmet pasaportunun genel ve özel anlamda bir hususi pasaport olarak düşünülmesi de kabul edilmelidir. Böylece bu düşünce doğrultusunda yeşil, gri pasaport ve yine diplomatik pasaport sahiplerinden ETIAS izni istenmeyeceği açıktır. Diğer husus ise AB ülkelerinden alınan oturum izni ve oturum kart sahiplerinin durumudur. Bu husus istisnalarda açıkça düzenlendiği ve zaten yine oturum kartı tanzim edilirken parmak izi dahil tüm biyometrik verilerin ilgili üye ülkeye ve dolaylı olarak AB makamlarına da verildiği düşünüldüğünde bu gruba girenlerin de ETIAS iznine gerek duymayacakları tartışmasızdır. Schengen Bölgesinin daha güvenli bir bölge olması için uzun yıllardır AB makamlarının sürdürdüğü faaliyetler 2025 Mayıs ayı itibariyle yeni bir evreye doğru ilerlerken ETIAS sisteminin Türk Vatandaşları için yeni bir külfet olmayacağı bu bilgiler ışığında açıktır.


Av.Barış Kaşka

Avrupa Birliği Hukuku Uzmanı

 
 
 

Comments


1603809952502.jpg
  • LinkedIn
  • Instagram
  • Twitter
  • Facebook
bottom of page