
Arabuluculuk
Lexius Legal Avukatlık Ofisi, iş hukuku, ticaret hukuku, tüketici hukuku, aile hukukunu ilgilendiren konuların maddi taleplerine ilişkin kısmı, tarafların tazminat ve alacak talepleri, milletlerarası uyuşmazlıklar ile ilgili ve bunlarla sınırlı kalmamak üzere uyuşmazlığın taraflarını ortak bir noktada buluşturarak özel ve tüzel kişiler arasındaki uyuşmazlığı birbirlerinin menfaatleri doğrultusunda en hızlı şekilde çözmek için arabuluculuk hizmeti verilmektedir. Bu kapsamda arabuluculuk nedir ve süreç nasıl işlemektedir? Hangi davalarda arabuluculuk zorunludur ? Her aşamada arabuluculuk yoluna başvurulabilinir mi? Arabuluculuğun avantajları nelerdir? sorularının yanıtlarını aşağıda bulabilirsiniz.
Arabuluculuk Nedir?
Arabuluculuk, uyuşmazlık çözüm yöntemleri içinde en yaygın olarak bilinen ve uygulanan uyuşmazlık çözüm yöntemidir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa göre de arabuluculuk, sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde çözüm önerisi de getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemidir.
Arabulucu Kimdir ?
Arabulucu, sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getirerek onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini ve aralarında iletişim sürecinin kurulmasını sağlamaya çalışan tarafsız üçüncü kişidir.
Arabulucuya Ne Zaman Gidilmektedir?
Karşı tarafla aranızda uyuşmazlık çıktıktan ve fakat mahkeme veya tahkime başvurmadan önce arabulucuya gidilebileceği gibi mahkemeye dava açtıktan sonra da arabulucuya gidilebilinir. Bununla beraber bazı dava türleri yönünden arabuluculuk zorunlu hale getirilmiştir. Buna göre 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 25/10/2017 tarihli ve 30221 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmıştır. Bu Kanun ile bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi ve işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade taleplerinde dava açmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması, 1/1/2018 tarihi itibariyle, dava şartı haline getirilmiştir.
Yine 19.12.2018 tarihli ve 30630 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren, 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü hakkında Kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na eklenen 5/A maddesi ile ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiştir.
Son olarak 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna 73/A maddesi olarak eklenen hüküm ile tüketici mahkemelerine açılacak olan tüketici uyuşmazlıklarına ilişkin davalarda arabuluculuğu dava şartı haline getirilmiştir.
Dava şartı olarak arabuluculukta, arabuluculuğa başvurmadan dava açılması ve bu eksikliğin tamamlanmaması halinde mahkeme davayı usulden reddedecektir. Zorunlu arabuluculuk başvuruları adliyelerde bulunan arabuluculuk bürosuna başvurulur ve arabulucu, adliyelerdeki arabuluculuk bürolarındaki görevli personel tarafından sicile kayıtlı arabulucular listesinden atanacaktır. Ancak tarafların listede yer alan herhangi bir arabulucu üzerinde anlaşmaları halinde bu arabulucu görevlendirilecektir.
Tüm Davalar İçin Arabuluculuk Yoluna Başvurabilir mi?
Kamu düzenini ilgilendirmeyen ve cebri icraya elverişli konularda taraflar serbest iradeleriyle arabuluculuk yoluna başvurabilirler. Bununla birlikte örneğin ceza davalarında, nüfus kaydına ilişkin davalarda veya çocukların velayetine ilişkin davalarda arabuluculuk mümkün değildir. Bunun dışındaki yabancı unsur içeren de dahil olmak üzere hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk yoluna başvurulabilmektedir.
Arabulucuya başvuru yapmakla dava hakkından vazgeçmiş olur musunuz?
Taraflar arabulucuya başvurmak, süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak ve bu süreçten vazgeçmek konusunda tamamen serbesttir. Tarafların kendi istekleri ile başlattıkları bu süreci yine kendi istekleriyle sona erdirip mahkemeye başvuru hakları bulunmaktadır. Yani dava hakkından vazgeçmiş sayılmazsınız.
Arabuluculuk Sürecinin Sonundaki Anlaşma Bağlayıcı Mıdır?
Taraflar arabuluculuk sürecinin sonunda bir anlaşmaya varırlarsa bu anlaşmayı mahkemeye ibraz edip, icra edilebilirliğine ilişkin bir şerh verilmesini talep edebilirler. Bu şerhi içeren anlaşma, ilâm niteliğinde belge sayılacaktır.
Uyuşmazlık konusu aile hukukuna ilişkin ise bu işlemler aynı usulle belirlenecek aile mahkemesince ve duruşmalı olarak yapılacaktır. Eğer, davanın görülmesi sırasında arabuluculuğa gidilmiş ise, yukarıdaki iş ve işlemler davaya bakan mahkemece yerine getirilir.
Ayrıca unutulmamalıdır ki HUAK'ta yapılan değişiklikle taraflar ve avukatları ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesinin, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge olduğu düzenlenmiş, böylelikle mahkemeye başvurmadan da anlaşma belgesinin ilam niteliğinde belge haline getirilmesi sağlanmıştır.
Arabuluculuk Sürecinin Avantajları Nelerdir?
-
Dava boyunca yapmak zorunda kalacağınız tüm masraflardan (posta gideri, bilirkişi, keşif vb. masraflar, yol giderleriniz gibi) ve yargılama nedeniyle diğer işlerinizden kısıtlayıp, adliyeye ayırmak zorunda kalacağınız zamandan tasarruf etmiş olunur.
-
Mahkemeye göre daha kısa sürer.
-
Sonuç, tarafların kontrolündedir.
-
Geleceğe bakılır, mevcut hukuki durumun değil, menfaatin korunması esastır.
-
Güvenirlik ve gizlilik önemlidir; taraflar mahkeme önünde konuşamayacaklarını burada rahatlıkla konuşabilirler.
-
Psikolojik ve sosyolojik riski azdır; daha az yeni sorun doğurur.
-
Tarafların anlaştıkları yöntem ve çözüm tarzı esastır, esnektir.
-
Anlaşmayla çözülür; iki tarafta kazanır, tarafların sosyal ve ekonomik ilişkileri devam eder.
