top of page

ANONİM ŞİRKETLERDE AZINLIK PAY SAHİPLERİNİN HAKLARI

  • Yazarın fotoğrafı: Barış Kaşka
    Barış Kaşka
  • 23 Tem 2024
  • 4 dakikada okunur

Anonim şirketlerde çoğunluk pay sahibi olan ortakların iradesine karşı azınlık pay sahiplerinin haklarının ihlal edilmesinin engellenmesi amacıyla kanun koyucu tarafından azınlık pay sahiplerine özel haklar tanımış ve çoğunluk ile alınan kararlara karşı menfaatlerinin korunmasına imkan tanınmıştır. Böylece çoğunluk pay sahiplerinin, azınlık pay sahipleri aleyhine ve hakkaniyete aykırı tasarruflarda bulunulmasını önüne geçilmeye çalışmış ve bu haklar yoluyla ortaklıktaki çıkar çatışmalarının önlenmesi veya çözümlenebilmesinde çoğunluk ve azınlık pay sahipleri arasında denge gözetilmiştir.


Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 411.maddesine göre azınlık pay sahipleri  halka kapalı şirketlerde sermayenin en az %10’unu, halka açık şirketlerde en az %5’ini oluşturan pay sahipleri  “azınlık” olarak nitelendirilmiştir. Azınlık pay sahiplerinin kanuna dayalı hakları olduğu gibi esas sözleşmeyle veya pay sahipliği sözleşmesi ile de koruyucu haklar tanınabilmektedir. Bu yazımızda Türk Ticaret Kanunu kapsamındaki azınlık hakları incelenecektir.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda anonim şirketlerde azınlık pay sahiplerine tanınan haklar; bilgi alma ve inceleme hakkı, genel kurulu toplantıya çağırma ve gündeme madde ekletme hakkı, özel denetçi atanmasını talep etme hakkı, haklı sebeplerle şirketin feshi davasını açma hakkı, sorumluluk davası açma hakkı, nama yazılı pay senetlerinin basılmasını talep etme hakkı, kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, denetçilerin sulh ve ibra edilmesini engelleme hakkı ve finansal tabloların müzakeresinin ertelenmesini talep hakkıdır.


1.Bilgi Alma Hakkı: TTK m.437/2’ye göre, her pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri; denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. Buna göre “Pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri; denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. Bilgi verme yükümü, 200 üncü madde çerçevesinde şirketin bağlı şirketlerini de kapsar. Verilecek bilgiler, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olmalıdır. Pay sahiplerinden herhangi birine bu sıfatı dolayısıyla genel kurul dışında bir konuda bilgi verilmişse, diğer bir pay sahibinin istemde bulunması üzerine, aynı bilgi, gündemle ilgili olmasa da aynı kapsam ve ayrıntıda verilir. Bu hâlde yönetim kurulu bu maddenin üçüncü fıkrasına dayanamaz…” denilmiştir. Üçüncü fıkrada ise bilgi alma hakkının ret sebebi açıklanmıştır. Yani bilgi verilmesi, sadece, istenilen bilgi verildiği takdirde şirket sırlarının açıklanacağı veya korunması gereken diğer şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesi ile reddedilebilir. Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra mahkemeye başvurabilir.

2.Genel Kurulu Toplantıya Çağırma ve Gündeme Madde Ekletme Hakkı:

TTK m.411’e göre, azınlık pay sahipleri, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, yönetim kurulundan genel kurulu toplantıya çağırmasını veya zaten toplanacak ise görüşülmesini istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler. Gündeme madde konulması istemi, çağrı ilanının Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanmasına ilişkin ilan ücretinin yatırılması tarihinden önce yönetim kuruluna ulaşmış olmalıdır. Çağrı ve gündeme madde konulması istemi noter aracılığıyla yapılmalıdır. Yönetim kurulu çağrıyı kabul ettiği takdirde, genel kurul en geç 45 gün içinde yapılacak şekilde toplantıya çağrılır; aksi hâlde çağrı istem sahiplerince yapılır. Talep açıkça reddedildiğinde veya 7 iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde ise azlık çağrı istemi ile şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine başvurabilir.

3.Özel Denetçi Atanmasını Talep Etme Hakkı: TTK m.438’e göre her bir pay sahibi belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulması için bir özel denetçi atanmasını genel kurulda isteyebilir. Bu talebin genel kurul tarafından reddedilmesi halinde, azınlık oluşturmayan pay sahibinin mahkemeye başvurarak özel denetçi atanmasını talep etme yetkisi yoktur.

4.Haklı Sebeple Fesih Davası Açma Hakkı: Azınlık hak sahiplerine şirketin haklı sebeple feshini talep etme hakkı tanınmıştır. TTK m.531’e göre, haklı sebeplerin varlığında, azınlık, mahkemeden şirketin feshine karar verilmesini talep edebilir. Ancak mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen başka bir çözüme karar verebilir.

5.Sorumluluk Davası Açma Hakkı: Her pay sahibi, TTK m.553 uyarınca kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusuruyla ihlal eden kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler veya tasfiye memurları aleyhine sorumluluk davası açabilir. Buna ek olarak, her bir pay sahibi, TTK m.549, 550, 551 ve 554’te belirtilen sorumluluk davalarını açabilir.

6.Nama Yazılı Pay Senedi Basılmasını Talep Etme Hakkı: TTK m.486/3’te azınlık hak sahiplerinin istemde bulunması halinde nama yazılı pay senedi bastırılıp, tüm nama yazılı pay senedi sahiplerine dağıtılacağı öngörülmüştür.

7.Kurucuların, Yönetim Kurulu Üyelerinin ve Denetçilerin İbra edilmesini Engelleme Hakkı: Kural olarak ibra edilmiş yönetim kurulu üyeleri aleyhine m.553’e göre sorumluluk davası açılamaz. Bunun bir istisnası, TTK m.559’da düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, denetçilerin, şirketin kuruluşundan ve sermaye artırımından doğan sorumlulukları, şirketin tescili tarihinden itibaren 4 yıl geçmedikçe sulh ve ibra yoluyla kaldırılamaz. Dolayısıyla, kuruluştan ve sermaye artırımından doğan sorumluluk 4 yıl geçmedikçe ortadan kaldırılamaz. 4 yılın sonunda bu kişiler kural olarak genel kurulda ibra edilerek sorumluluktan kurtulabilirler. Ancak, kanun burada azınlık hak sahiplerine önemli bir hak tanımıştır. Buna göre, kuruluş veya sermaye artırımından 4 yıl geçmiş olsa dahi, azınlık pay sahipleri sulh ve ibranın onaylanmasına karşı iseler, sulh ve ibra genel kurulca onaylanmaz.

8. Finansal Tabloların Müzakeresinin Ertelenmesini Talep Etme Hakkı

TTK’nın 420. maddesi uyarınca sermayenin onda birine sahip azlık olarak nitelendirilen pay sahiplerine; finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konular kapsamında genel kurulun bir karar almasına gerek olmaksızın, toplantı başkanının kararıyla genel kurulun ve müzakerenin 1 (bir) ay sonraya erteleme hakkı tanınmıştır.


Görüldüğü üzere Türk Ticaret Kanunu’nda azınlık pay sahiplerinin hakları, çoğunluk pay sahipleri hakları kadar ayrıntılı düzenlenmiş azınlık pay sahiplerinin de korunabilmesi, güvenle yatırım yapabilmeleri amaçlanmıştır. Böylece kanun koyucu tarafından çoğunluk ve azınlık pay sahipleri arasında menfaat dengesi gözetilmiştir.


Av. Deniz Pırıl Akcan

 
 
 

Comentários


1603809952502.jpg
  • LinkedIn
  • Instagram
  • Twitter
  • Facebook
bottom of page